17 Haziran 2012 Pazar

Geldim mi?

Sergi salonuna sonunda ulaşmıştım. Duvarlar yeşile çalan çok koyu bir renge boyanmıştı, ışıklar sakince duvarları aydınlatırken, fısıltılar içinde ne olduğunu merak ettiğim dev bir kuyuya bakmak ister gibi beni kendine çekiyordu. Ham ahşap döşemenin üzerindeki ışık oyunlarına gözüm takılmıştı, fısıltı yığınının içinden bir ses yükseldi ve sanki vücuda bürünüp, var olmayan eliyle beni kendine çekip, tekrar sese bürünüp; sonunda gelebildin dedi. “Gelebildim”; nereye gelmiştim ki? Dedim içimden.
Hangi diyarı terk ettim buraya gelirken, hangi kuşlara veda ettim yaşadığım yerde, hangi çiçekleri son kez suladım, kim bilir hangi karınca yuvasına yönümü bulabilmek için son kez baktım. Artık geldiğim yerde ne yön bulmak için karınca yuvasına ihtiyaç vardı, ne de gökteki kuşlara el sallamak adettendi.

Hiç yorum yok:


Lütfen bu sitedeki görselleri ve yazıları izinsiz kullanmayınız..