15 Aralık 2012 Cumartesi

Aralık

"And the difference is you" dedi radyodaki şarkıda.
Yandaki bardan kısık ama etkili bir şekilde kulağıma gelen müzikte de "its just a gypsy in my soul" diyordu tatlı bir kadın sesi.
Ben aldım ikisini de birleştirdim kafamda, oldu işte dedim.
Işıklar loş, gülüşler net değildi. Kendini serbest bırakamayan gülüşler zordur.
Şarkılar tatlı, içkiler sert, olan bitense anın ötesinde. Bir dakika, bir sonraki günü kovalamaya yeminli gibi davranırcasına gelecek kaygılı.
Kaygısını sindiremeyen, ama birbirine bakmaya olanca hevesli gözlerse anlatmaya çokca meyilli.
Yazın hafifliği terleyen bir beyaz şarap şişesinin üzerindeki damalacıktan göz kırpabilecekken, aralık ayı durduk yere insanı tasalandırır.
Aralık sonrası, uzunca sürecek olan ocak ve şubatın efkarını tutanların dikkatini dağıtacak, keskin bir ışık düştü birden bire yüzlere ve küçük pandomim hareketleriyle kıpırdandı etraftakiler.
Fısıltılar gitgide yükseldi, ana kahramanlarımız ışığın içine hapsolurken, "por una cabeza" çoktan anı ölümsüzleştirmişti. Kırmızı şarap şişelerden dökülüverdi kadehlere.
Sonra kadın adama dedi ki "içilmekten öte konuşulsun diyedir şarap, kendi kendine dile gelen nadir içkilerdendir."






3 yorum:

AlbarazGencer dedi ki...

Bu yazının fonuna bu şarkı çok güzel uyuyor:)

Unknown dedi ki...

bu ara kafamdaki fonda da agirlikli olarak bu muzik donuyor:)

Unknown dedi ki...

bu ara kafamdaki fonda da agirlikli olarak bu muzik donuyor:)


Lütfen bu sitedeki görselleri ve yazıları izinsiz kullanmayınız..