29 Ağustos 2011 Pazartesi

Things get damaged


İçinde kalkıp gitmekle, yerine sıkıca çakılı kalmak arasında korkunç bir çekişmenin yaşandığını hissediyordu, neyi isteyip istemediğini her seferinde kendisine sorduğunda net bir şekilde duyamadığı cevaplar, canını en büyük sıkan şeylerden biriydi. Bir sürü belirsizlikten oluşan dünyası, bir de kendi isteklerinden emin olamayınca tökezlememesine imkan yoktu. Genelde geceleri yalnız başına sokağa çıkar, kaybolmuş gibi yürürdü. Bu yalnızlığı nefes almak olarak görüyor, açıklamalardan ya da bir takım değerlendirmeler ve karşılaştırmalar silsilesinden kendini uzak tutmaya çalışıyordu. Kısa bir yürüyüş sonrası, oturduğu kafelerde, insanları izliyordu sessizce. Hangi duygular, hangi bakışlar, hangi sözcükler gerçek diye düşünmekten kendini alıkoyamıyordu…

Bir de üstüne durmadan kafa yorduğu kendi geçmişi vardı tabi…güldüğü güzel günleri…


Fotoğraf: 2007, diploma töreni öncesi-kep atma törenine hazırlık

Hiç yorum yok:


Lütfen bu sitedeki görselleri ve yazıları izinsiz kullanmayınız..