24 Ekim 2012 Çarşamba

Edge


Kederlenir, sevinir, hoplar, zıplar, sonra düşer ağlar, tepelerden atlar, sonra uzun uzun soluklanır hayaller kurarım. Ya çok hızlı koşar, ya uçmak ister ya da yere yapışırım!

15 Ekim 2012 Pazartesi

Fanus

 
Bardağı yerine bıraktım, sıkılgan bir ses çıktı, ne yüksek ne alçak, varolmaktan bıkmış bir sesti bu. Kimseye kendini kanıtlama derdi olmayan, önüne konulanları kabullenen ses, taklitçi ses, buruk ses.
Sonra birden perde savruldu, açık pencerinin ceryanından mı, vantilatörün üflediği havadan mı yoksa fondaki müziğe eşlik etmek isteyen nesnesel coşkudan mı bilinmez, pek güzel bir özgüvenle havalandı sonra eski şeklini almak istercesine süzüldü ve yavaşça kıvrımlarını toparlayıp, sakince köşesine çekildi.
Ayağımın altında toplanan halıya takıldı gözüm, içindeki kırmızılar turuncuya çaldı birden, maviler de sarılarla sarmaş dolaş oldu, yeşilin yanına morlar oynamaya geldi, gözümün önünde bin bir renkli bir haritaya dönüştüler. Desenler el ele verdi kıtaları oluşturdu, okyanuslar doldu aralarına. Büyük yelkenlime seslenmek istedim, sonra kadife halı ayağıma dolandı yine. Anladım ki seyahate çıkma vakti daha gelmemiş.
Kanepenin üzerinde duran keman bana mı baktı acaba derken, tarçın renkli ahşabın üzerindeki iki koca göz senfoniyi ses olmadan hissettirdiler bana, ne nota vardı, ne de titreşen teller, ama kafamın içinde yükselen alçalan dalgalara eşlik eden rüzgar çoktan bestesini yapmıştı. Kollarımı açarak, salonun ortasında salınıyordum, tizler ellerimden çekiştirirken, yumuşak tonlar ise yanaklarımı okşuyordu.
Seyahate çıkamadan, kendi hayali rotamı oluşturmuş, uzaklara masallar yolluyordum. Abajurden deniz feneri yapmış, karanlık suları aydınlatışını izliyordum. Hepsi o küçük evin içinde oluyordu, camlarının sıkıca kapalı olduğu, fanusumsu dünya içinde kendi mevsimlerini yaşatıyor, geçmiş-gelecek çizgilerini şekillendiriyordu.

13 Ekim 2012 Cumartesi

Direct or Indirect



Benim dağınık saçlarım ve dağınık bir kafam var.

 
"I'm astounded by people who want to 'know' the universe when it's hard enough to find your way around Chinatown." Woody Allen

7 Ekim 2012 Pazar

Roma'ya Sevgilerimle

Woody Allen'ın ilişkilere bakış tarzını, ironilerini, zekasını çok severim. Üstüne üstlük son filminin Roma'da geçiyor olmasıyla beraber, Roma'ya Sevgilerimle'yi izlemem kaçınılmaz hale gelmişti.

Roma beni müthiş etkileyen bir şehir. Tarihin, sanatın ve her dakikasıyla yaşayan bir şehrin, Woody Allen'ın da değindiği gibi o kadar çok anlatacak hikayesi vardır ki, tek yapmamız gereken ona biraz detaylı bakıp, meydanlarda bir iki dinlenip çevreye göz atmanız.

Filme aşağıdaki replikle açılış yapan yönetmenimiz;

Rome Traffic Cop: "I'm from Rome. My job is to stand up here and I see all people in Rome -- all is a story."

Muhteşem şehir manzaralarında bir takım kesişmeyen hayatları sunmuş bize. Şaşkınca gezen turist kızın hikayesinden, orta halli hayatın akışına kapılmış, çevresindekileri sorgulamayan klasik İtalyan babasının ünlü olma serüvenine, Amerikalı mimarlık öğrencisi gencin bu şehrin büyüsünün etkisi altındayken akıl ve gönül karışıklıklarına, yeni evli çiftin başlarına gelen komik olaylar sonucu birbirlerine karşı olan hislerinin tekrar alevlenmesine, cenaze evi işleten bir babanın opera sanatçılığına giden yoldaki komik tecrübeleri gibi minik hikayeleri ile yüzümüzü güldüren bir film. Filmin birinci yarısında bazı kısımlarda, Ferzan Özpetek sahnelerinin coşkunluğunu hissettim. Tabi ki sebep, İtalyan insanının inanılmaz renkli yaşam biçimi ve hayata vurdumduymaz bakış açıları. Her iki yönetmen birbirinden bir çok yönden ayrılsa da, fon İtalya olunca, bu hareketli hayatı yansıtmak için benzer öğeleri kullanmak çok doğal.

Film tematik anlamda çok özel olmasa da, büyüleyici sahneleri ve efsane casti ile ben de özel bir yer edindi diyebilirim.

Sinema salonundan ayrılırken, içimden tekrar buluşmak üzere Sevgili Roma dedim...İspanyol merdivenlerinde marketten aldığım şarabımı yudumlayıp, yorgunluğumu atarken, kalabalık meydanına hayran hayran bakacağım günleri iple çekiyorum.




Lütfen bu sitedeki görselleri ve yazıları izinsiz kullanmayınız..