30 Haziran 2012 Cumartesi

Breathe



-“kalk gidelim” derken sahici miydin, yoksa yine hayallerinin içinde yüzüp, beni de tam ortasına mı çekmeye çalışıyordun?

- Sanırım o kadar da sahici değilmiş, sesin çok kısık geliyor artık, güçlü cümleler de kuramıyorsun, oysa sen ne severdin o meşhur tonlama ve vurguları

-bence sen bu gökyüzünün altında maviliğe dalıp giden uğur böceğinden farksızsın, onlar renkleri senin kadar iyi seçemez belki, çünkü sen renk konusunda ustasındır bilirim, senin karıştırdığın maviler, yeşiller bir başkadır, sandalyenin ahşabında 15 tonda kahverengi görür, hepsinin hikayesini bana anlatırsın, ama sen uğur böceğinden farksızsın yine de, ona da bakarken dilek diliyorum, sana da baktığımda dilek dilemek istiyorum, ama bu dilekler kendim için değil, senin için…

Follow the Map



-Heyecan, güven, eğlence, paylaşım, coşku…hepsi de güzel öyle değil mi?
-Peki; sıkıntı, yalnızlık, boşluk, beklenti nasıl?
-Ya da olur olmaz kuruntuya, hatıralarınla yaşamaya, önünü görememeye, kendini koruyamamaya ne demeli
-“Hepsi boş” dediğini duyar gibiyim, neden sesli söylemiyorsun?

Ice Reign


Royalty's not what it seems
Folks can be cruel & be mean
Waging battles, online wars
It's all just a bit of a chore
Listen to what i now say
For bad behaviour you'll pay
So start being civil
Courteous too
Or it will be off
With your head

No unified theory


...No unified theory
That will convince me...

17 Haziran 2012 Pazar

Geldim mi?

Sergi salonuna sonunda ulaşmıştım. Duvarlar yeşile çalan çok koyu bir renge boyanmıştı, ışıklar sakince duvarları aydınlatırken, fısıltılar içinde ne olduğunu merak ettiğim dev bir kuyuya bakmak ister gibi beni kendine çekiyordu. Ham ahşap döşemenin üzerindeki ışık oyunlarına gözüm takılmıştı, fısıltı yığınının içinden bir ses yükseldi ve sanki vücuda bürünüp, var olmayan eliyle beni kendine çekip, tekrar sese bürünüp; sonunda gelebildin dedi. “Gelebildim”; nereye gelmiştim ki? Dedim içimden.
Hangi diyarı terk ettim buraya gelirken, hangi kuşlara veda ettim yaşadığım yerde, hangi çiçekleri son kez suladım, kim bilir hangi karınca yuvasına yönümü bulabilmek için son kez baktım. Artık geldiğim yerde ne yön bulmak için karınca yuvasına ihtiyaç vardı, ne de gökteki kuşlara el sallamak adettendi.

Lütfen bu sitedeki görselleri ve yazıları izinsiz kullanmayınız..