13 Aralık 2010 Pazartesi
Sartre-Bulantı (1)
"Hiç macera yaşamadım. Bazı öyküler yaşadım, bazı olaylarla karşılaştım, başıma olaylar geldi, artık adını siz koyun. Fakat bunların hiç biri macera değildi. Bu bir kelime sorunu değil. Şimdi anlamaya başlıyorum, kendimde bir şey var ki farkında olmadan her şeyden çok önemsiyorum. Bu sevgi değil...Tanrı da değil...Ne ün, ne de zenginlik...Bu...Yaşantımın eşi olmayan, değerli bir nitelik kazanacağını ara sıra düşünüyordum. Bunun için olağanüstü koşullara gerek yoktu. İstediğim biraz kesinlikti. Şimdiki hayatımın hiç bir parlak yanı yoktu.
...Her şeyden önce başlangıçların gerçek başlangıçlar olması gerek. Yazık! Şimdi ne istediğimi o kadar iyi görüyorum ki. Fark edilen yeni başlangıçlar trompet sesi gibidir. Birden ortaya çıkarlar, can sıkıntısına son veren sürekliliği pekiştirirler. Akşamların ardından seçilmiş akşamlardır bunlar. İnsan şöyle der 'gezmeye başladım bir mayıs akşamıydı'. Gezersiniz, ay yeni doğmuştur. Aniden bir şey olduğunu düşünürsünüz. Ne olduğunu bilmezsiniz, ama karanlıkta hafif bir tıkırtı, sokaktan geçen belirsiz bir gölge...Fakat bu belirsiz olaylar diğerleri gibi değildir. O zaman kendi kendinize bir şey başlıyor dersiniz..."
Fotoğraf: 2008, Lübeck trenini beklerken...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
"Yaşantımın eşi olmayan, değerli bir nitelik kazanacağını ara sıra düşünüyordum. Bunun için olağanüstü koşullara gerek yoktu. İstediğim biraz kesinlikti. Şimdiki hayatımın hiç bir parlak yanı yoktu"
Jean Paul Sartre'ı saygıyla analım o halde:) Ama gereğinden fazla da nihilizme gerek yok sanırım..bilemedim.
Yorum Gönder