Daha şimdi camdan baktım. Güneşli bir kış gününün verdiği mutlulukla, insanlar dışarda yürüyüş yapıyorlar, alışverişini yapan, kuaförden dönen, annesiyle hoplaya zıplaya parka giden çocuklar gördüm pencerenin ardında, ha bir de bugün gökyüzü inanılmaz mavi. İstanbul'un uzun zamandan beri göremediği bir biçimde cam gibi parlayan huzurlu bir mavi yayılmış üstümüze. Bütün bunlara bakarken ne mi düşündüm; İstanbul'da ben hangi rengi kendime yakın buluyordum, o sırada çatıda duran bir martı belkide benim onu izlediğimden habersiz, adının geçtiği bir yazıda baş kahraman olmaya adaydı, evet ben onu bugün kendi yazıma kahraman seçiyorum. Etrafı izleyişindeki vakurluğu, umutsuzluğumu azaltan enerjisiyle ben bugün beyazı yani yeniliği, cesareti ve huzuru barındıran, martıdan ilham aldığım eşsiz rengi seçiyorum..sevgili martı umarım ne zaman sıkışsam seni bir çatının üstünde veya yakınlarımda süzülürken görürüm, yakınımda olman dileğiyle..geçen zaman olsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder